Yusuf El Karadavi

Yusuf El Karadavi

Yusuf El Karadavi, 9 Eylül 1926'da Mısır’ın Mahallah al-Kubra iline bağlı Saft Turab köyünde doğdu.     Dindar bir ailenin tek çocuğu olan Karadavi, iki yaşındayken babasını kaybetti. Erken yaşlarında yerel bir Kuttab'a (din okulu) kaydoldu ve dokuz yaşında Kur’an'ı ezberledi. Çocukluğundan itibaren dinî bilgiyi derinlemesine edinme isteği olduğunu belirten Karadavi, köydeki din âlimlerinin ve şeyhlerin derslerine düzenli olarak katıldığını ve bunun da El-Ezher'deki eğitimine devam etmesini sağladığını anlattı. Karadavi:

“Yerel ortamım beni etkiledi; bana ilham verdi ve dinî bir mesleğe yöneltti. Ben küçük bir çocukken köyümüzde din âlimleri ve şeyhlerin derslerine katılırken El- Ezher’e gitmeyi hayal ettim. Onları sevdim ve herkesin onları sevdiğini ve takdir ettiğini fark ettim. Bu yüzden El Ezher'e bayıldım ve bilginlerinden biri olmak istedim…”

İlk ve ortaöğrenim için Ezher'e bağlı okullardan biri olan Maâhad Tanta el Dini'ye (Tanta'nın dini enstitüsü) kaydoldu ve burada sürekli olarak sınıfının en iyisi oldu. Akademik başarının yanı sıra Arapça okuryazarlıkla da ilgilendi. O zamanın ünlü tüm yazarlarını okudu ve genellikle okulun programlarında okumak için kendi şiirlerini yazdı. Araştırmacıların iddia ettiği gibi o örnek bir öğrenciydi. Üstün akademik başarısı olan Karadavi, enstitünün öğrenci temsilcisi konseyine aktif olarak liderlik etti. Tanta’da yaşadığı yıllarda, Karadavi, yerel Müslüman Kardeşler tarafından düzenlenen bir etkinlikte hareketin kurucusu Hasan el Benna'yı dinleyerek Müslüman Kardeşler’e yakınlaştı. Müslüman Kardeşler'e katıldığı için 1949’da Tanta’da, 1954-1956 yılları arasında ikinci kez ve 1961 yılında da üçüncü kez hapis cezasına çarptırıldı. Tanta'dan mezun olduktan sonra, El-Ezher Üniversitesi için Kahire'ye gitti ve Usul-al-Din Fakültesinden 1953’te lisans diploması ile yılın en yüksek notunu elde etti.

1954 yılında Arapça bölümünden beş yüz öğrencinin arasında bölüm birincisi olarak mezun oldu. 1957'de Arapça Çalışmaları Enstitüsünde dil ve edebiyat alanında yüksek lisansını tamamladı ve 1960 yılında, din bilimleri fakültesinden Kur'an ve Sünnet biliminde bir yüksek lisans derecesi daha aldı. Aynı yıl kaydolduğu doktora programı, siyasi sorunlar nedeniyle 1973'ten önce tamamlanmadı. Doktorada "Zekât ve Zekâtın Toplumsal Sorunların Çözümündeki Yeri" konusunu tez haline getirdi. Üniversite eğitimini tamamladıktan kısa bir süre sonra Mısır'da, El-Ezher'de İslam kültürü bölümünde yazar ve yayın danışmanı olarak çalıştı. Çeşitli camilerde imam olarak ve dinî danışman olarak görev yaptı. Kariyer yolunda dönüm noktası, Mısır'dan zorunlu olarak Katar'a göç etmesi oldu. Kariyerine Doha şehrinde ortaöğretim dinî çalışmalar enstitüsünde müdür olarak devam etti ve çok kısa sürede etkili bir kişi haline geldi. Vaiz ve hatip olarak yaptığı çalışmalar Katarlıları, özellikle Katar'ın eski emiri olan Khalifa bin Hamad al-Thani'yi etkiledi. 1968'de kendisine Katar vatandaşlığı teklif edildi. 60'lardan 70'lere kadar olan dönemde Karadavi, Katar'ın din eğitimini şekillendirmede merkezi bir rol oynadı. 1973 yılında doktora derecesini tamamladıktan sonra, Katar Üniversitesi Eğitim Fakültesine, İslami Çalışmalar (İlahiyat) Bölüm Başkanı olarak atandı. 1977'de Şeriat ve İslami Çalışmalar Fakültesiyle, Şeriat ve Sünnet Araştırmaları Merkezini kurdu. 1990'a kadar fakülte dekanı olarak çalıştı ve 2020’ye kadar merkezin müdürü olarak görev yaptı. Aynı zamanda uluslararası bir akademisyen olarak ün kazanan Karadavi, vaaz vermek için modern teknoloji, internet ve medyayı etkin olarak kullanmaya devam etti. 1996 yılında Katar kanalı Al-Jazeera'da yayımlanmaya başlayan ve özellikle Arapça konuşulan insanlar arasında tüm dünyada popüler bir program haline gelen ASharī’a wal-Ḥayāt (Şeriat ve Yaşam) düzenli olarak yayımlandı. 1997 yılında kendi adına bir web sitesi açtı (www.qaradawi.net) ve şu anda “OnIslam” (eski adıyla IslamOnline”) olarak bilinen başka bir İslami web sitesi, ilgili konularda bilimsel görüş almak isteyen Müslümanlar için geniş bir kaynak olarak hizmet veriyor. Çeşitli uluslararası organizasyonlar, araştırma organizasyonları, İslam Bankası ve topluluk organizasyonları başlattı. Uluslararası Müslüman Âlimler Birliği (IUMS) bu girişimlerden biridir ve bu birliğin başkanı olarak görev yaptı. Karadavi, İslami hukuk, dinin temelleri, İslam ekonomisi, Kur’an, hadis, eğitim, İslami canlanma ve İslami düşünce gibi yüzlerce kitap, makale, yorum ve araştırma makalesi yazdı. Çalışmaları Arnavutça, Boşnakça, Bengalce, Hollandaca, İngilizce, Fransızca, Almanca, Hintçe, Urduca, İspanyolca ve Türkçe dâhil olmak üzere birçok dile çevrildi.

Karadavi düşüncesinde çağdaş İslamcı aydınların, özellikle Hasan el-Benna ve Ebul el’a Mevdudi'nin büyük bir etkisi vardır. El-Benna'dan sık sık kitaplarında alıntılar yaptı. Daha önce de bahsedildiği gibi Müslüman Kardeşler ile ilişki kurdu ve daha sonra bu hareketin teorisyeni olarak çalıştı. Hatta reddetmesine rağmen Müslüman Kardeşler'in genel başkanlığı (Mürşid el-A'am) teklif edildi. Düşüncesi sık sık Muhammed Abduh ve Reşid Rıza'nın yolunu takip eden ılımlı (wasaṭiyya) bir düşünür olarak ayırt edildi. Aşırı düşünceyi eleştirdi ve Warren'in belirttiği gibi, Müslüman Kardeşler liderlerinin Seyyid Kutub'un yazıları ile ilişkili, şiddet akışından uzaklaştırma girişimlerine yakından dâhil olduğunu düşündü. Klasik teorisyenlerden İmam Gazali, İbn Teymiyye ve İbn Kayyım'den etkilendi ve sıklıkla alıntı yaptı. Karadavi, devlet hakkındaki düşüncelerini İslam'da Devlet Mefhumu (Min Fıkıh- Davla fi’l-İslam) kitabında anlattı. Beş farklı bölümde, bir İslam devletinin özelliğini ve İslam devletiyle ilgili birkaç önemli çağdaş meseleyi genel olarak tartıştı. Siyasi düşüncesinin en önemli esası olarak kitabın dördüncü bölümünde yer verilen “akıllı politik Fıkhı”a odaklanarak doğruları ayırt edebildi. Bu akıllı politik düşünce içinde, modern dönemde, özellikle İslam'ın normlarına ve değerlerine karşı değilse, Batı devleti düşüncesinden modern devlet kavramını kabul eden bir “İslam Devleti” yer aldı. Hedef kitlesi, kitabın çeşitli bölümlerinde onlara tavsiyelerde bulunduğu için temel olarak İslami hareketlerden geldi.

Karadavi, Batılı emperyalistlerin Müslüman zihinlere İslam'ın tamamen bir devlet değil, sadece din ile ilgili olduğunu düşüncelerini dayatmak istediklerini iddia etti. Müslüman filozoflar bir bütün olarak yaşam yolu anlamında “din” kelimesini kullanırken, Batılılar “din” kelimesini, devletle hiçbir anlam ifade etmeden kullanmak istemiştir. Ayrıca Batı'nın aynı uygulamayı İslam'da veya Müslümanlarda din olarak Hristiyanlıkla uyguladıkları şeyi uygulamak istediğini, Kilise, Papa'nın otoritesi ve rahiplerin otokrasisi anlamına geldiğini iddia etti. Karadavi ayrıca emperyalistlerin bu fikirleri Müslümanlardan bazı insanlara empoze etmeyi başardıklarını iddia etti. Karadavi, İslam'ın son siyasi kalesi Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye'de kurulan laik devlet örneğinden de bahsetti. Türkiye'yi takiben, birçok Müslüman devletin İslam'ın cezai ve sivil meselelerinde hükmü ve yasalaşmaları devre dışında bıraktığını da ekledi. Ayrıca, takip edilen Mısırlı politikacılardan da bahsetti. Özellikle “İslam ve İktidarın İlkesi” adlı kitabında laikliği teşvik eden Mısırlı yazar Ali abd el-Razik'i de ekledi. Bu senaryoyu tartışan Karadavi, “İslam Devleti” kavramını, üç temel İslam düşüncesi kaynağından kanıtlamayı amaçladı: İslami metinden kanıtlar, İslam tarihinden kanıtlar, İslam'ın tabiatından gelen kanıtlar.

Karadavi, 26 Eylül 2022’de vefat etti.

ESERLERİ:

Sünneti Anlamada Yöntem

Kudüs & Her Müslümanın Ortak Davası

Öncelikler Fıkhı

Günümüzde Müslüman Gençliğin Vazifeleri

Âlim ve Tağut

Günümüzde Fetvanın Değişebilirliği

Kur'an'ı Anlamada Yöntem

İslam Ümmeti Hayal mi Gerçek mi?

Oruç Fıkhı

İman ve Hayat

Disiplin İle Esneklik Arasında Fetva

Tevekkül

Tevbe

Rabbanilik

İslam’a Göre İnsanın Değeri ve Var Oluşunun Amacı

Günümüzde Zekât Müessesesinin Başarılı Olması İçin Alınacak Tedbirler

Arzuladığımız Dinin Tecdit Edilmesi

İslam'da Manevi Hayat

Kaynak: Modern İslami Siyasal Düşüncede Devlet Kavramı: Yusuf El-Karadavi ve Raşid El Gannuşi’nin İslam Devletine Yönelik Yaklaşımları, Hafijur Rahman, Doktora Tezi, 2020