Mehdi Billah

Mehdi Billah

Üçüncü Abbasi halifesi olan Ebu Abdullah Muhammed El Mehdi 744 yılında Huzistan’ın Îzec kasabasında doğmuştur. Ebu Cafer El Mansur’un oğlu olan Mehdi Billah lakaplı Ebu Abdullah Muhammed, ailesiyle birlikte önce Abbasi muhalefetinin örgütlendiği Humeyme’ye, Abbasi ihtilalinden sonra da Kufe’ye geldi. 758 yılında Horasan valiliğine atanan Mehdi Billah, 768 yılına kadar on yıl Horasan bölgesinde kalarak Rey şehrinde ikamet etti. Horasan’dan dönünce ailesi ve yakın çevresiyle birlikte Bağdat’ın doğusunda kendisi için inşa edilen Rusafe şehrine yerleşti. Ebu Abbas tarafından Ebu Cafer’den sonra veliaht tayin edilmesine rağmen İsa b. Musa, 764 yılında Ebu Cafer’in baskısıyla Mehdi Billah lehine veliahtlıktan feragat etti. 768 yılında Mehdi için veliahtlık biati yenilendi. Babası tarafından 770 yılında hac emîrliğiyle görevlendirilen Mehdi, 772 yılında babasının isteği üzerine Fırat’ın doğu kıyısında Rakka yakınlarında Rafika şehrini kurdu. Babasının hac yolculuğu sırasında vefat etmesi üzerine 7 Ekim 775’de Bağdat’ta tahta çıktı. Mehdi’nin halifeliğinin ilk yılları, kendisinden sonra görevi kimin devralacağını belirlemekle geçti. Bu doğrultuda İsa b. Musa ile veliaht tayini çekişmesine girdi. 776 yılında merkezden gönderilen kuvvetlerle Kufe’den getirilen İsa b. Musa’yı veliahtlıktan vazgeçmeye zorladı. Mehdi Billah, 776’da oğlu Musa El Hadi’yi veliaht ilan etti. Ardından, 783 yılında diğer oğlu Harun’u veliaht tayin etti ve lakabını Reşid koydu. 

Siyasi Suçluları Affetti 

Mehdi Billah, tahta çıktığında yaptığı ilk iş, cinayet, gasp ve isyan gibi suçlar dışında hapse atılanlara af getirmek oldu. Devlet yönetiminde dinî söylemlere çok ağırlık veren ve Mehdi lakabını da bu amaçla kullanan Mehdi Billah, sahip olduğu siyasi tecrübeye dayanarak babası dönemindeki siyasi çizgiyi büyük ölçüde takip etti. Emeviler ve Abbasiler döneminde İslam coğrafyasında din değiştirme hareketleri çok hızlanırken İslam olduğunu söyleyen insanların pek çoğu da eski inançlarını koruyordu. Bu dönemde Mehdi Billah, İslam’dan gibi görünüp Müslümanların inançlarında sarsıntı yaratmaya çalışanlarla -yani bunlara verilen isimle zındıklarla- mücadele etmeyi kendine prensip edindi. Çeşitli şekillerde zındıklıkla suçlananları hapse attı veya ortadan kaldırdı, bazılarını da tövbe ettikleri için affetti. Zerdüşt dininden olduğunu gizleyerek Müslümanlar arasında bozgunculuk yapan zındıkların faaliyetlerine engel olmak ve isyanları bastırmak amacıyla Divanü’z-Zenadıka’yı kurdu. 

İki Yıl Boyunca Uluhiyet İddia Edenlerle Uğraştı 

Pagan inanışından İslam’a geçmiş pek çok kişi, İslam adına yapılan telkinlere kolayca inanıyordu. Bu doğrultuda Hint dinleri de Müslümanlık gibi insanlar arasında anlatılabiliyordu. Nitekim tenasüh inancına sahip olup uluhiyet iddia eden Mukanna, Horasan bölgesinde çok sayıda taraftar buldu. 776 yılında büyük bir ayaklanma başlatan Mukanna, iki yıl boyunca Abbasi kuvvetlerine direndi ve isyanı 778 yılında Horasan Valisi Muaz b. Müslim tarafından bastırılabildi. Mehdi Billah, Hz. Ali’nin soyundan gelen muhaliflere karşı ılımlı bir politika takip etti. Muhammed en-Nefsüzzekiyye İsyanı’na destek verdikleri için babasının iptal ettiği Mekke ve Medine’ye ait imtiyazları iade etti. Hicaz halkına ve Ali evladına yardımda bulundu. Babası döneminde Ali evladının elinden alınan mülkleri iade etti ve onlara yeni araziler verdi. Mehdi Billah’ın izlediği bu siyasetin olumlu sonuçları görüldü. Onun döneminde Ali evladının önemli bir isyanı görülmedi. Mehdi Billah’ın bu konudaki başarısında veziri Yakub b. Davud’un payı büyüktür. 

Mekke-Yemen Arası Posta Teşkilatını Kurdu 

Mekke ve Medine ile Yemen arasındaki berîd denilen ilk posta teşkilatını Mehdi Billah kurdu. Aynı şekilde uzun zamandır ara verilen fetihlere Bizans topraklarına dönük olarak yeniden başladı. Halife, oğlu Harun Reşid’i 780 ve 781-782 yıllarında ünlü komutan ve devlet adamlarının da yer aldığı orduların başında Bizans’a karşı sefere gönderdi. Harun Reşid’in seferleri sırasında birçok kale ele geçirilerek İstanbul Boğazı’nın doğu yakasındaki Kadıköy’e kadar ulaşıldı. Henüz küçük yaştaki oğlu VI. Konstantinos adına Bizans’ı yönetmekte olan İrene, yıllık 90 bin dinar vergi karşılığında üç yıl süreli bir barış anlaşması yapmak zorunda kaldı. Mehdi Billah döneminde deniz yoluyla fetihlere de girişildi. Bu doğrultuda 776 yılında Abdülmelik b. Şihab komutasında yaklaşık 9000 kişilik bir orduyu Basra’dan deniz yoluyla bugünkü Pakistan’ın liman şehri Karaçi ve Haydarabad şehirlerini de içine alan Sind’in fethine gönderdi. 777’de Sind’e ulaşan ve Bârbed şehrini ele geçiren Abbasi ordusu dönüş yolunda fırtınaya yakalanarak büyük kayıp verdi. Öte yandan Ahmet b. Esed komutasında günümüzde Özbekistan, Tacikistan ve Kırgızistan arasında paylaşılan Fergana Vadisi’ne gönderilen ordu da bölgenin başşehri Kasan’ı ele geçirdi. Mehdi Billah, daha önce veliaht ilan ettiği büyük oğlu Musa’yı, küçük oğlu Harun lehine feragat ettirmek için Cürcan’a giderken 4 Ağustos 785 tarihinde yolda hayatını kaybetti. Döneminde devlet kurumlarını yeniden düzenleyen Mehdi Billah, devletin muhasebesini tutmak ve mali denetimi yapmak üzere 779 yılında Divanü’z-Zimam’ı kurdu. 784-785 yıllarında da Divanü’zZimam’a bağlı taşra teşkilatlarını tesis etti. Kurumsal kimliği giderek belirgin hâle gelen devlet bürokrasisi, Mehdi Billah döneminde iyice görünür hâle geldi. Bu dönemde kâtipler ve mevali devlet yönetiminde vücut bulmaya başladı. Kâtipler arasında Bermekiler, uzunca bir döneme etki edecek denli Abbasi Devleti’ne nüfuz ettiler.

Kaynak: Abbasiler ve Abbasi Halifeleri, Hasan Yılmaz, Elips Kitap, Ocak 2017, Ankara.