Hanefi Avcı

Hanefi Avcı

1956 yılında Karabıyıklı - Pazarcık / Kahramanmaraş’ta doğdu. Türk bürokrat ve polis amiri. Türk Emniyet Müdürlüğü’nde teknoloji temeline dayalı istihbarat sisteminin kurucusu olarak bilinmektedir. 1956 yılında Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinin Karabıyıklı köyünde dünyaya gelen Hanefi Avcı, öğrenim yaşamına doğduğu köydeki Karabıyıklı İlkokulu’nda başladı. Ortaokulu Gaziantep’teki Karşıyaka Ortaokulu’nda, liseyi ise Ankara’daki Polis Koleji’nde bitirdi. Ardından Polis Enstitüsü’nde okudu ve lisans öğrenimi için girdiği Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1980 yılında mezun oldu. Hanefi Avcı daha sonra İçişleri Bakanlığı’na girdi ve bu dönemde sırasıyla Mersin merkez ve Gülnar ilçelerinde görev yaptı.Daha sonra Diyarbakır, İstanbul illerinde şube müdürlüklerinde çalıştı. 1996 yılında Emniyet İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı oldu. Bu görevi sürdürürken 4 Şubat 1997’de Susurluk skandalını araştıran TBMM komisyonuna ifade verdi. İfadesinde terörle mücadele adı altında devlet içinde çete kurulduğunu ileri sürdü ve Mehmet Ağar, Korkut Eken, Veli Küçük gibi isimler hakkında suçlamalarda bulundu. 28 Şubat sürecinde, bu görevdeyken köstebek olayı olarak da bilinen Deniz Kuvvetlerindeki Batı Çalışma Grubu belgelerinin Emniyet İstihbarat Dairesi’ne sızdırılması olayı meydana geldi. Avcı, olay patlak verdikten sonra darbe hazırlığı varsa, bunu izlemenin polisin görevi olduğunu savundu. Bu olay nedeniyle tutuklanan daire başkanı Bülent Orakoğlu açığa alındı, Avcı ise istihbarat dairesindeki görevinden alındı ve Ana Komuta Kontrol Merkezi kadrosuna atandı. Daha sonra açılan "köstebek davası"nda bütün sanıklar beraat etti. Katıldığı bir televizyon programında Millî İstihbarat Teşkilatı hakkında yaptığı açıklamalar nedeniyle "devletin gizli kalması gereken sırlarını ifşa etmek" ile suçlandı ve 10 Şubat 1998’de açığa alındı. Daha sonra Ankara 1 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin nöbetçi hakimi Tanju Güvendiren’in kararıyla 20 Şubat 1998’de tutuklanarak Beypazarı Cezaevine kondu. 2 Mart 1998’de tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilen Avcı, hakkında açılan davadan da beraat etti. Beraat ettikten sonra idare mahkemesi kararıyla görevine geri döndü. 2003’e kadar geri hizmetlerde çalıştı. 2003 yılında Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’na getiridi. Avcı; 2005 yılında geçici olarak, 2006 yılında ise asaleten Edirne İl Emniyet Müdürü oldu. 2006 yılında TASAM’ın Stratejik Vizyon Sahibi Bürokrat Ödülü’nü kazandı. 2008 yılında Ergenekon soruşturmasında tanık olarak bilgisine başvuruldu.2009 yılında Diyarbakır’daki JİTEM davası için talimatla ifade verdi. Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından varlığı ısrarla reddedilen JİTEM’in resmi düzeyde kabul gördüğünü söyledi Cem Ersever ve ekibinin yapmış olabileciğini tahmin ettiği cinayetler hakkında bilgi verdi.Hanefi Avcı Edirne İl Emniyet Müdürlüğü yaptığı sırada, 18 Haziran 2009 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan ortak kararname ile Eskişehir İl Emniyet Müdürlüğü’ne atandı. Ağustos 2010 tarihinde "Haliç’te Yaşayan Simonlar" adlı kitabı Angora Yayıncılık tarafından basıldı. Kitabında Gülen cemaatinin emniyet teşkilatında örgütlendiğini ve telefon dinlemesi dahil yasadışı faaliyetlerde bulunduğunu iddia etti. Daha sonra merkez alınmayı talep etti, talebi kabul edildi. Avcı, Devrimci Karargâh örgütüne yardım ve yataklık etmek suçlamasıyla 28 Eylül 2010 tarihinde tutuklanarak Metris Cezaevi’ne kondu. Fethullah Gülen Cemaatinin kurduğu kumpasla uzun yıllar cezaevinde kalan Avcı, Anayasa Mahkemesinin hakkındaki "ihlal" kararının ardından, Yargıtay 9. Ceza Dairesince tahliyesine karar verilerek 20 Haziran 2014 Tarihinde Silivri Cezaevi’nden çıktı.