Ahmet Fakih

Anadolu’da, çoğu XIII. yüzyılda yaşamış bazı mutasavvıf ve şairlerin taşıdıkları ortak ad ve mahlâstır. En az beş kişi bu adla bilinmekte ve bunlar birbirleri ile karıştırılmaktadır.

Birinci Ahmed Fakih’in Azerbaycanlı olduğu sanılıyor. Tebriz’in Asbust köyündendir. Ahî teşkilatının kurucusu Ahî Evren’in mürididir. 1206 yılında Anadolu’ya geldiğine dair kayıtlar vardır. 1221’de Konya’da ölmüştür. Hızırnâme’nin yazarı Muhyiddin ve Yunus Emre onu "Kutbeddin" unvanı ile zikrederler. Türkmenler arasında meczup olarak ünlenmiş bir derviştir.

İkinci Ahmed Fakih’in, Horasan’dan Konya’ya geldiği kabul edilir. Mevlâna’nın babası Bahâeddin Veled’in mürididir. Ahmed Eflâkî, Menâkıbu’l-Ârifîn’de, kerametler gösterdiğinden, Mevlâna’nın babasına son derece bağlılık gösteren meczup müridine karşı saygılı olduğundan bahseder. Ahmed Fakih’in 1252 yılında öldüğüne dair kayıtlar bulunuyor.

Üçüncü Ahmed Fakih’in Konya Taşmedrese avlusunda muhafaza edilen bir mezar taşından varlığı hakkında haberdar oluyoruz. Ölüm tarihi bilinmiyor.

Dördüncü Ahmed Fakih, Sehî Tezkiresi’nde adı Hâce Fakîh-i Karamânî olarak bildirilir ve Türkçe, Arapça, Farsça gazeller söylediği kaydedilir. Tezkire’nin bazı nüshalarında ise Hoca Kara Fakih adıyla geçer.

Beşinci Ahmed Fakih, Kitabü Evsafı Mesâcidi’ş-Şerîfe’nin yazarıdır. Düzenli bir hayat yaşadığı ve evli, çocuk sahibi olduğu eserinden anlaşılıyor. Eserin dil özelliklerine dayanarak onun XIV. yüzyılın ikinci yarısı ile XV. yüzyılın ilk yarısında yaşadığını çıkarabiliriz.

Eserleri: Ahmed Fakih’lerin eserlerinden biri Çarhnâme-i Ahmed Fakîh der bî-Vefâî-i Rüzigâr’dır. Eğridirli Hacı Kemal’in Câmiü’n-Nezâir’inde yer alır. 83 beyittir. Mefâ’îlün mefâ’îlün fa’îlün kalıbı ile söylenmiştir. Halk için yazılmış dinî-sûfiyâne bir şiirdir. İlk defa M. Fuad Köprülü tarafından bulunmuş ve 1926’da yayınlanmıştır. Doç. Dr. Mecdut Mansuroğlu eser üzerinde çalışmış ve 1956’da tıpkıbasımıyla birlikte yayınını hazırlamıştır. En doğru yayın ise Fahir İz-Günay Kut’a aittir: ’Divan Nazım ve Nesri’, Başlangıcından Günümüze Kadar Büyük Türk Klasikleri, İstanbul 1985, I, s. 264-268. Kitabü Evsâfı Mesâcidi’ş-Şerîfe, Mefâ’îlün mefâ’îlün fa’îlün kalıbıyla yazılmış 339 beyitlik bir mesnevîdir. Eserde, Ahmed Fakih arkadaşları ile hacca giderken gördüğü Şam, Kudüs, Mekke, Medine şehirlerini ve mukaddes yerleri anlatır. Mesnevîyi ilim âlemine Prof. Dr. Hasibe Mazıoğlu tanıtmış, ayrıca metin ve tıpkıbasım olarak yayınlamıştır (1974).

Bu eserlerden başka, İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Seminer Kitaplığında 4453 numarada kayıtlı Türkçe bir yazmanın 83b-87b varakları arasında yer alan Ahmed Fakih’in şiirlerinin bir kısmı Kitabü Evsâfı Mesâcidi’ş-Şerîfe’nin diğer bir nüshasıdır.