Mahmud Şevket Paşa
Mahmud Şevket Paşa, (doğumu; 1856, Bağdat - ölümü 11 Haziran 1913, İstanbul) Osmanlı asker ve devlet adamı. 31 Mart Olayı olarak bilinen ayaklanmanın bastırılmasında ve II. Abdülhamid’in tahttan indirilmesinde rol oynamış, V. Mehmet Reşat saltanatında 23 Ocak 1913 - 11 Haziran 1913 tarihleri arasında dört ay on dokuz gün sadrazamlık yapmıştır.
Basra mutasarrıfı Kethüdazade Süleyman Bey’in oğludur. İlk ve ortaöğrenimini Bağdat’ta tamamladıktan sonra İstanbul’a gitti. 1882’de kurmay yüzbaşı olarak Mekteb-i Harbiye’yi bitirdikten sonra bir süre Girit’te görev yaptı; ertesi yıl Mekteb-i Harbiye’de öğretmenliğe başladı.
Bir süre Baron von der Goltz’un maiyetinde çalıştı, silah satın alma komisyonu üyesi olarak Almanya’ya gitti. 1884’te kolağası, 1886’da binbaşı, 1889’da kaymakam oldu. 1891’de miralaylığa yükseldi. Aynı yıl yeniden Almanya’ya gitti ve uzun süre orada kaldı. Dönüşünde (1899) mirlivalığa (tuğgeneral)yükseltildi ve Tophane-i Amire Muayene Komisyonu başkanı vekilliğine atandı. 1901’de ferik oldu. 1905’te birinci ferik rütbesiyle Kosova valiliğine atandı. Bu görevi sırasında Makedonya sorununun çözümü için harcadığı etkin çabalar nedeniyle ordu içinde ve halk arasında saygınlık kazandı. II. Meşrutiyet’in ilanından sonra Selanik’te bulunan 3. Ordu komutanlığına atandı. Bu görevdeyken 31 Mart Olayı’nın çıkması üzerine, daha sonra Hareket Ordusu olarak anılacak olan birlikleri İstanbul’a gönderdi. Kendisi de 22 Nisan 1909’da İstanbul’a giderek komutayı ele aldı ve sıkıyönetim ilan etti.
II. Abdülhamid’in tahttan indirilmesinden sonra kurulan İbrahim Hakkı Paşa kabinesinde harbiye nazırı oldu ve güçlü bir konuma yükseldi. Ama İttihat ve Terakki’nin baskısı sonunda görevinden istifa etmek zorunda kaldı. İttihat ve Terakki’nin gerçekleştirdiği hükümet darbesinden sonra (Babıali Baskını) sonra sadrazamlığa getirildi. Bu dönemde Balkan Savaşı yenilgisinin sonuçlarıyla karşı karşıya kaldı; Osmanlı Devleti’nin ıslahat programı konusunda İngiltere, sınır anlaşmazlıkları konusunda da İran’la arasında doğan sınır sorunlarını çözmeye çalıştı. Bir yandan da hem İttihat ve Terakki’ye karşı gelişen muhalefetle, hem de İttihat ve Terakki içindeki çekişmelerle uğraştı. Gerek bu iç ve dış sorunlar, gerekse asıl iktidarın İttihat ve Terakki’nin elinde olması, yapmak istediği reformları gerçekleştirmesini engelledi.
11 Haziran 1913 günü Beyazıt Meydanı’nda makam otomobili’nin içindeyken uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürüldü ve İstanbul’un Şişli semtinde 31 Mart şehitlerinin anısına dikilmiş Abide-i Hürriyet’in bulunduğu Hürriyet-i Ebediye Tepesine gömüldü. Suikast sırasında içinde bulunduğu otomobil, üniforması, öldürülen yaverlerinin kıyafetleri ve silahlar İstanbul Harbiye’deki Askeri Müze’de sergilenmektedir.