Yahuda

İsrailin Karioth şehrinde doğdu. Simon adında bir Yahudinin oğludur. Romalı idarecilerin zulmünden çok çekmiş bir bölgede dünyaya geldi. Jahuda, Juda veya Judas isimleriyle de bilinmektedir. Soyadı İskaryot, katil, suikastçı ve hain anlamlarına gelen Latince kökenli sicarius kelimesiyle bağlantılıdır. Yahuda, Hz. İsa’yı ele verdiği için İskaryot (hain) olarak anılmaktadır.

Hz. İsa, Hristiyanlığı yaymaya başladığı sırada, eski geleneklere ve çok tanrılı inançlara bağlı kimselerin tepkileriyle karşılaştı. Romalı yöneticiler, onu toplum düzenini bozucu ve tanrıtanımaz diye suçlamaya başladı. Hz. İsanın yakalanıp yargılanması için harekete geçildi. Bundan korkan Hz. İsa, sohbetlerine, güvendiği kimselerin evinde gizlice devam etti. Ancak Yahuda otuz dinara Hz. İsa’yı ele verdi. Hz. İsa, Son Akşam Yemeği diye nitelenen bu toplantıda, kendisini Yahudanın ele vereceğini açıkladı ve havarilerine son sözlerini söyledi.

Yahudanın ihaneti İncillerde farklı şekilde anlatılmaktadır. Dört İncilin tamamı onu bir hain olarak tasvir etmektedir. Matta İncilinde Yahudanın Hz. İsayı başkâhinlere sattığı anlatılmaktadır. Luka İnciline göre Yahuda, Hz. İsayı öpmek için teşebbüs ederek onu ele vermiştir. Yuhanna İncilinde ise Hz. İsayı yakalamak için gelen kalabalığın, yanlarında Yahuda olduğu halde Hz. İsayı tanıyamadıkları anlatılmaktadır.

Yaygın olan Hristiyan inancına göre, Hz. İsa, on iki havarisiyle yemek yerken, içlerinden birinin kendisine hıyanet edeceğini haber vermiştir. Bu Son Akşam Yemeğinde, ekmek ve şarapla yapılan komünyon ayini, bunun hatırası olarak kabul edilmektedir. Yemekten sonra havarilerden Yahuda İskaryot, otuz dirhem gümüş karşılığında Hazret-i İsayı Yahudilere teslim etmiştir. Hz. İsa, Zeytin Dağı eteklerinde, annesinin evinin yanında, zeytin ağaçları bugün bile duran Gethsemane Bahçelerinde tutuklanmıştır. Via Dolorosa Sokağından, sırtında çarmıhla geçirilerek Golgota Tepesine götürülmüş ve bu tepede çarmıha gerilmiştir. Bu arada Yahuda pişman olup aldığı parayı iade etmiş ve kendisini bir ağaca asmıştır. Hahamlar habis gördükleri bu parayla mezarlık almayı uygun bulmuştur. Müminlerden birkaç kadın, Hz. İsaya benzer birinin çarmıhta öldüğünü uzaktan görmüş ve havarilere haber vermiştir.

Büyük İslam müfessiri ve tarihçi Taberi ile İsrail rivayetleriyle tanınan Tabiin âlimi Vehb bin Münebbih, Hz. İsayı ele veren muhbirin bir havari olduğunu nakletmekte ama isim zikretmemektedir. Sahabe Abdullah İbni Abbas ise, Yahudi hâkiminin adamı Filtiyabusun, Hz. İsayı yakalamak üzere bulunduğu yere girince, meleklerin Hz. İsayı göğe kaldırdığını, arkadan gelenlerinse Filtiyabusu Hz. İsaya benzetip çarmıha gerdiğini nakletmektedir. Müfessir Kurtubi ise ihbarcı Yahudanın, havarilerden değil, oradaki adi Yahudilerden biri olduğunu ve Hz. İsaya benzetilerek çarmıha gerildiğini söylemektedir.