Hadi Çaman

1943 yılında, Kastamonu’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. Yıldız Kenter’den ders aldığı İstanbul Belediye Konservatuvarından mezun olduktan sonra 1962 yılında Dormen ve Kenter Tiyatrolarının açtığı sınavı kazandı.

1965 yapımı “Güzel Bir Gün İçin” adlı filmle sinema oyunculuğuna başladı. Gülriz Sururi-Engin Cezzar, Nisa Serezli-Tolga Aşkıner, Müjdat Gezen ve Şan Tiyatrolarında oynadı. 1982 yılında, Kadıköy’de Yeditepe Oyuncuları’nı kurdu. 

İngilizceden Türkçeye çeviri ve uyarlamalar yaptı. Üniversitede drama dersleri verdi. Tiyatro oyunları yazdı ve sahneledi. Aralarında Tolga Çevik’in, Cem Özer’in ve Sevinç Erbulak’ın bulunduğu birçok genç ismi yetiştirdi. Genç kuşaklara verdiği destek ve Türk tiyatrosunun altyapısına bulunduğu katkıdan dolayı UNESCO tarafından ödüllendirildi. Kendi döneminin tiyatro yaşamını konu alan “Güzeltmek” adlı bir anı-kitap yayımladı.

1970’te İzmirli tiyatro sanatçısı ve yazar Bengi Şen ile evlendi.

“Lüküs Hayat” (1976), “Ne Zaman Geleceksin” (1977) ve “Kiralık Ev” (1986) filmlerinin senaryosunu yazdı. “Biz Böyle Severiz” (1979) filminin yapımcılığını üstlendi.

Avni Dilligil Ödülü, Afife Jale Ödülü, İsmet Küntay Ödülü, UNESCO Yaşam Yapıtı Ödülü gibi önemli ödüller aldı.

22 Eylül 2008 tarihinde, İstanbul’da vefat etti. 

80’in üzerinde film ve dizide oynadı. Bazıları şunlardır:

Adım Kan Soyadım Silah (1970)

Lüküs Hayat (1976)

Alman Gelin (1977)

Ne Olacak Şimdi (1978)

Aile Pansiyonu (1987)

Çiçek Taksi (televizyon dizisi, 1995)

Kurtlar Sofrası (televizyon dizisi, 2000)

Eşref Saati (2000)

 

Hadi Çaman’dan, 40. sanat yılına dair: “Yüze yaklaşan oyun. Bir o kadar ustayla, göz göze soluk soluğa geçen muhteşem günler. Dormen Tiyatrosu’nun ailevi ortamında başlayan daha sonra Gülriz Sururi-Engin Cezzar Tiyatrosu, Nisa Serezli-Tolga Aşkıner Tiyatrosu, Şan Tiyatrosu, Venüs Tiyatrosu’nu kapsayan yıllar... Ve yıl 1982. Yeditepe Oyuncuları. Yirmi yıl, aralıksız ışık saçmak için verilen sonsuz savaş. Onlarca genç insana açılan kucak. Yazılan, yönetilen oyunlar, kazanılan sayısız ödül. En önemlisi, Türkiye’de bir ilke imza atıp, bir müsamere salonundan, kültür merkezine dönüştürülen koca bir yapı. Kısacası bir ömür! Seve seve, özveriyle, içtenlikle, gönülden sunulan bir yaşam. O arada yetiştirilen, büyütülen, 30 yaşına erişen bir oğul. Hepsi ülkeme helal olsun.”