György Lukacs
13 Nisan 1885 tarihinde Macaristan’da doğdu. 20. yüzyılın ilk yarısında Avrupa’da komünist öğretim gelişmesini etkilemiş olan Macar Marksist düşünür ve edebiyat eleştirmeni. Sanatçıların siyasal denetim altına alınmasına karşı çıkarak hümanizme dayalı bir Marksist estetik kuramı geliştirdi ve Marx’m sanayi toplumundaki yabancılaşmayla ilgili kuramına katkıda bulundu.
Budapeşte Üniversitesi’nde hukuk ve felsefe öğrenimi gördü. İlk eleştiri yazıları, tiyatro üzerineydi. Bir süre, Macaristan’ın Avrupa’ya açılması gerektiğini savunan Nyugat dergisinde yazdı. Eleştirmen olarak ün kazanmasını sağlayan, denemelerini topladığı A lélek és a Formák (Almanca bas. Die Seele und die Formen, 1911; Ruh ve Biçimler) 1910’da yayımlandı. Daha sonra Almanya’ya giden Lukács, 1910-14 arasında Berlin ve Heidelberg Üniversitelerinde Yeni Kantçı felsefecilerden Simmel Windelband ve Rickert’in derslerini izledi. Max Weber ve Ernst Bloch gibi düşünürlerle yakınlık kurdu.
1916’da, Hegel’in felsefi sisteminin etkisini taşıyan roman türünü destandan farklılığı temelinde inceleyen Die Theorie des Romans’ı (1920; Roman Kuramı, ) yazdı. Sonraki yıllarda Marksizmi benimseyen Lukilcs 1918’de Macaristan Komünist Partisi’ne girdi. 1919’da Bela Kun’un önderliğinde kurulan kısa süreli Sovyet Macaristan Cumhuriyeti’nde kültür ve eğitim komiserliğini üstlendi. Sosyalist yönetimin yıkılmasının ardından Viyana’ya gitti. On yıl kaldığı Viyana’da Kommunismus dergisinin yayın yönetmenliğini yaptı, aynı zamanda Macaristan yeraltı hareketiyle ilişkisini sürdürdü.
Berlin’de yayımlanan Geschichte und Klassenbewusstsein (1923; Tarih ve Sınıf Bilinci) adlı yapıtında Marksist tarih felsefesi alanındaki özgün görüşlerini geliştirdi ve sanatta biçimin gelişimini sınıf mücadelesi tarihine bağlayarak edebiyat kuramının da temellerini oluşturdu. Blum takma adıyla yazdığı ve Macar toplumunun özelliklerinden yola çıkarak siyasal mücadele olanaklarının değerlendirdiği “Blum Tezleri” Macar Komünist Partisi’nin 1929’daki kongresi ve Komintern tarafından reddedilince, buradaki görüşlerinden vazgeçmek zorunda kaldı.
Sonraki edebiyat eleştirilerinde de 19. yüzyılın önde gelen gerçekçi burjuva romancılarına duyduğu yakınlık nedeniyle resmi Sovyet öğretisi toplumcu gerçekçiliği savunanların eleştirilerine hedef oldu. 1929-33 arasında Berlin’de yaşadı. Bu ara da 1930-31’de kısa bir süre Moskova’daki Marx-Engels Enstitüsü’ne devam etti. 1933’te Berlin’den ayrılarak çalışmalarını Felsefe Enstitüsü’nde sürdürmek amacıyla yeniden Moskova’ya gitti. 1945’te Macaristan’a dönerek parlamento üyesi ve Budapeşte Üniversitesi’nde estetik ve kültür felsefesi profesörü oldu. 1956’da İmre Nagy hükümetinin kültür bakam olarak Macar Ayaklamnası’nın önemli kişilerinden biriydi. Ayaklanmanın bastırılmasından sonra tutuklanarak Romanya’ya sürüldü.
1957’de önceki görev ve konumlarından uzaklaştırılmış olarak Budapeşte’ye dönmesine izin verildi. Daha sonra bütün zamanını felsefe ve eleştiri alanındaki çalışmalarına ayırdı 30’dan fazla kitabı, yüzlerce deneme ve ders notu bulunmaktadır. Haziran 1971 tarihinde öldü. Lukács, döneminin siyasal gelişmeleri yüzünden sık sık eleştirilere uğramış ve görüşlerini reddetmek zorunda kalmışsa da, günümüzde Marksist felsefe ve estetik kuramını en önemli adlarından biri kabul edildi.
Marksist edebiyat anlayışının temel yapıtlarından sayılan kitapları daha çok roman türü , özellikle de 19. yüzyılın gerçekçi romanları üzerine oldu. Essays über Realismuz (1948; Gerçekçilik Üzerine Denemeler), Der russische Realismus in der Weltlite ratur (1952; Dünya Edebiyatında Rus Gerçekçiliği) ve Deutsche Realisten des 19. Jahr hunderts (1952; 19. Yüzyıl Alman Gerçekçileri) bunlar arasındadır. Lukács’ın öteki önendi yapıtları arasında Lenin (1924; Lenin’in Düşüncesi, 1979), A törttinelmi reg (1947; Almanca bas. Der historische Roman, 1955; Tarihsel Roman), Die Eigenart des Asthetischen (1962; Estetik, 1978, 1988) ve Der junge Marx (1965; Genç Marx) ile Goethe, Hegel ve Thomas Mann üzerine kitapları oldu. Lukács’ın 19. yüzyıl gerçekçi romancılarını inceleyen bazı yazıları Türkçede Çağdaş Gerçekçiliğin Anlamı (1969, 1986) ve Avrupa Gerçekçiliği (1977, 1987) adlı kitaplar içinde toplanmış, gerçekçilik üzerine incelemeleriyle siyasal yazılarını içeren bir derleme de Birey ve Toplum (1978) adıyla yayımlandı.