Georgi Jukov

Georgi Jukov

Georgi Konstantinoviç Jukov (Rusça: Гео́ргий Константи́нович Жу́ков, d. 19 Kasım 1896; Strelkovka, Kaluga - ö. 18 Haziran 1974; Moskova) II. Dünya Savaşı sırasında Kızıl Ordul’nun başlıca komutanlarından biri, Sovyet Mareşal (1943), Savunma Bakanı (1955—1957).

Rokosovski ve Vasilevski ile aynı kuşaktandı. 1896da yoksul bir köylü çocuğu olarak doğdu. Henüz çocukken Moskovaya, amcasının yanına gönderildi. Orada günde 20 saat fabrikada çalışıp aynı fabrikanın zemininde uyuyarak büyüdü. Rokosovski gibi, o da çarlık ordusunda süvari olarak savaştı. Ekim Devrimi’nden sonra Bolşevik Partisine girdi. Yetenekleri ile Kızıl Ordu’da hızla terfi etti. 1923te bir atlı süvari alayının komutanı oldu.

Sovyet yönetimine yakın olduğu zamanlarda kararlı, çelikten bir disipline sahip, eğilmez biri, gözden düştüğünde ise zalim bir komutan olarak tanımlanan Jukov 1930da 2nci Süvari Tugayı Komutanı oldu. Bu dönemden sonra seminerler verip, askeri oyunlar ve manevralar üzerine çalıştı, çeşitli askeri konularda makaleler yazdı. Bu yıllarda tanklara özel bir ilgi gösterdi. 1939da Moğolistan sınırına gönderildi. Moğolistanı olası bir Japon işgaline karşı örgütledi. Japonya Moğolistana saldırıya geçtiğinde, üç aşamalı bir karşı saldırı örgütledi, zayıf komutanları görevden aldı, Japonları Khalkin Gol’da hızlı bir harekat sonucu dağıtmayı başardı. Jukovun ani manevra taktikleri, askerlerine de kazandırdığı disiplin ve fedakarlık duygusu, düşmanı zayıf noktalarından vuran sezgisi ve savunma durumunda bile asla saldırıdan vazgeçmeyen karakteri ile kendini ilk burada göstermiştir.Ayrıca bu yenilgi Japonya açısından çok büyük derslerle doludur. 2.Dünya Savaşı boyunca Japonya Sovyetler Birliği’ne saldırmayacaktır.

1940 Aralık ayında Stalin tarafından Moskovaya çağrıldı. Burada, Almanların muhtemel bir saldırısı üzerine çok sayıda üst rütbeli subayla birlikte düzenlenen savaş oyunlarına katıldı. Jukovun oyunlardaki rolü, «mavi taraf» olmaktı – yani o Almanları temsil ediyordu. Tutkulu karakteri ve kişiliği ile Stalini etkiledi. Sovyetler Birliği Genelkurmay Başkanlığına getirildi. Alman saldırısına kadar, günde 15 saat Sovyet savunma kuvvetlerinin reorganizasyonuyla uğraştı. 29 Haziranda Sovyet Yüksek Kumandanlığı (Stavka) karargahında Alman ilerlemesinin nasıl durdurulacağı üzerine acil bir toplantı örgütlendi. Jukov burada, Kievin süratle bırakılması ve daha geride savunma hatları örgütlenmesi gerektiğini söyledi – bazı kaynaklar bunun üzerine Genelkurmay Başkanlığından alındığını söyler. Ancak Stalin onu başka bir önemli cephe olan süratle kuzey cephesine, Leningrad savunmasını örgütlemeye göndererek ona güvendiğini gösterdi. Şehir 900 gün boyunca Alman kuşatmasına karşı direndi.

Jukovun daha sonra Moskova ve Stalingrad önlerinde Alman saldırısının püskürtmesinde de başarılı olmuştur. Stalingrad Kuşatması’nın kırılması için yapılan Uranüs Operasyonu’nu Vasilevski ile beraber yönetti. Sonraki en büyük başarısı da Berlinin düşürülmesi olarak gösterilebilir. Sovyet birliklerinin Moskova’daki Kızıl Meydan’da zafer yürüyüşünde beyaz bir atın üzerinde, en önde yürümüştür. Savaş sonrası [değiştir] 1957de, Kruşçev tarafından Savunma Bakan Yardımcılığı görevinden uzaklaştırıldı. Jukov, sertliğiyle, kurduğu ceza taburları ve kurşuna dizme birlikleriyle Sovyet saflarında çelik bir disiplin kurmuştu, bu özellikleri savaş sonrasında eleştirilere konu oldu. Savaş sonrası onun çok kaba olduğu söylentileri yayıldı. 1965te, zaferin 20nci yıldönümünde eski askerleriyle buluştu. Kızıl Ordu askerleri, savaş boyunca öyle güvenmişlerdi ki Jukova, şu söz saflarda hep söylenir olmuştu: «Jukovu bulduğunuz yerde zaferi de bulursunuz.» Jukov Sovyetler Birliği’nin en değerli madalyası olan Sovyet Kahramanlık Madalyası ile dört kez ödüllendirilen iki kişiden biridir.