Diyar

Ben 01 .12.1966’da Dersimin Mazgirt ilçesine bağlı Hewedan (Ayvatli)köyünde, soğuk bir kış gününde sevgili anneme epey eziyetler çektirerek hayata gözlerimi açmışım. Ben ailemizin ikinci çocuğu olma unvanını kazanmışım.

Yani sevgili annem benden önce sevgili babamın da küçümsenemez katkılarıyla bir erkek çocuk vebenden sonrada iki kiz çocugu ve en sonda bir erkek çocukla aile mufredatını tamamlamışlar. 5 kardeş anne ve baba 7 kişilik köy yerinde küçük sayılabilecek bir aile oluvermişiz.
20 hanelik köyde bütün aileler gibi yarı tarımcılık ve yari hayvancılıkla uğrasan ailemiz, birde babamın bizim ekmek teknemiz sayılan davuluyla geçinirdi. Babam yöremizde sevilen ve davulu oldukça güzel çalabilen yarı profosyonel gerçek bir sanatçıydı. Kaderin cilvesi, acımasız koşullari ve zaman zaman sundugu sanşlar bizi yıllar sonra meslekdaş yaptı.. Ve ben bu saygı değer ayrıca benim için kutsal olan meslekdaşımla hep gurur duydum. Bana çok şeyler öğretti hayat mücadelesinde..
İlkokulun 1. ve 5. sınıflarını komşu köyümüzde 2,3,4. sınıflarını Elazıg da okudum. Orta okul ve liseyi

Bingöl de okudum. Gençliğimin en güzel yılları Bingöl de geçti. Artık yavaş yavaş delikanlı olmayı, ilk aşık olmayı orada yaşadım. Okul zamanı dışında zamanım çok sevdiğim köyümde geçiyordu. Köydeki her işi çok büyük bir beceriyle yapardim. Köyümü ve köylülerimi çok severdim, halada onlara olan sevgim ve hasretim, fırından taze çıkmış somun ekmeği ikiye böldüğünde çıkan buharı gibi yüregimde, gözümde, burnumda tütüp durmakta..
Derken okul bitti. Bir yıl metropollerde çalıştıktan sonra, zalim askerlik geldi çattı. Onuda yaptık utanmadan, oda bitti. Sonra sene 1988 in sonbaharı ver elini avrupa, burda ne varsa artık? Geldik. Hiç zaman kaybetmeden sanat çalışmaları başladı, müzik, tiyatro, folklor çalışmalarına katıldım. Tabiki daha çok müzikle uğraşıyordum. Te böyle siz nereden bilebilirdinizki yıllar sonra başınıza bela olacağımı.Sonra kaderde avrupaya gelmekde varmis,
Almanya ya geldim ve Koma Berxwedan calismalarinda yer aldim.Koma Berxwedan benim icin okul oldu

Arkadaslarin tecrubelerinden ve yeteneklerinden dogru yararlanmaya calistim.Gurup calismalari, zaman zaman olan sanat kurslari yine cok sesli koro calismalari giderek tecrube kazandiriyordu.Yine dunya nin her yerinde olan konserler kulturel etkinliklere katimam bana bir yandan cesaret kazandiriyor bir yandanda sanatcinin topluma karsi sorumluluk bilincini ve cidiyetini asiliyordu..Koma.B. nin yaklasik 7 albumune birer veya ikiser parcayla katildim.Sonra 1992 de ilk solo albumumu (KERWAN ) i yaptim.Ardindan CEGA JINE daha sonraWAY DINYAYE onun ardindan TINA ROJE ve en sonda GULE NECE siz sevgili dinleyicilerimin begenisine sundum..
Bu albumlerde daha cok kendi bestelerimi okudum zaman zamn saygi deger sanatci arkadaslarimin bestelerinide okudum.Ayrica cok guzel ask ve yasam kokan Kurt foklorik halk sarkilarimiz benim repertuarimin vazgecilmez parcalari oldu.
Yine benim icin onemli olan bir seyi belirtmeden gecemiyecem.
Bitmedi....Iyi kötü bir sanatcinin taninmasi gerektigi kadartaniniyorum.5 album yaptim.Ama hala bir gun sanatci olabilecekmiyim hayalim cok can alici bir sekilde gunceligini koruyor.Sanatin evrensel genisligi ve sonsuz derinliginin bir kosesini kapmanin popülizm le olamiyacagini cok iyi biliyorum.Sesin güzel olmasi.onlarca album yapmak ve populer olmak fazla zor ve imkansiz degildir.Bütün bunlara belli cabalarla ulasilabilinir.Ama bunlara ragmen sanatci olunamiyacagini isin icine iyice girip sorumluluklarin ve cidiyetin farkina vardikca anladim.Sen yol aldikca sorumlulukta buyuyor. Demekki asil sanatci cok popüler cok album yapan ve cok satan degil. Öz yapan, kesinlikle üretebilen evrensel degerleri esas alan ve kendi capinda insanligi,toplumu karanliktan aydinliga,cirkinliklerden güzeliklere dogru sürükleyendir,yol gösterendir.

Bütün Dinleyicilerime Yürekten Saygi ven Sevgilerimle
DİYAR