Cinuçen Tanrıkorur

Cinuçen Tanrıkorur

Cinuçen Tanrıkorur

20 Şubat 1938 tarihinde İstanbul’da doğdu. Babası Zaferşan Bey, annesi Kırım asıllı Adalet Hanım’dır. Cinuçen kelimesi babasının isminin Kazan Türkçesinde “muzaffer, galip” anlamındaki karşılığıdır. Altı yaşında ikinci sınıftan başladığı ilkokulu 1948’de bitirdi ve aynı yıl İtalyan Lisesine girdi. Burada Ali Nüzhet Göksel ve Halit Fahri Ozansoy’dan Türkçe, edebiyat; Père Elie ve Père Gauthier’den Fransızca; Giuseppe Garino’dan İtalyanca ve Latince öğrenerek kendini yetiştirdi. Haziran 1956’da İtalyan Lisesini bitirdi. Ardından Devlet Güzel Sanatlar Akademisine (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) kaydoldu.

 Ağustos 1960’ta İstanbul Radyosu’na ut sanatçısı olarak alındıysa da bir buçuk yıl sonra bu görevden ayrıldı. Haziran 1965’te akademinin Yüksek Mimarlık Bölümü’nden mezun oldu. Aynı yıl İmar ve İskân Bakanlığı Marmara Bölge Planlama Müdürlüğünde memuriyete başladı. Ertesi yıl Ankara Radyosu’na yetişmiş sanatçı statüsüyle tayin edilince bakanlıktaki görevini Mesken Genel Müdürlüğü Gecekondu Dairesi’ne nakledip Ankara’ya yerleşti. Bakanlar Kurulu kararıyla Irak Millî Ses Eğitimi Akademisi teknik müdürlüğü için Bağdat’a gitti ve orada bir buçuk yıl kaldı. 

Haziran 1973’te Ankara Radyosu Türk Sanat Müziği şube müdürlüğüne, 1977’de Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu Müzik Dairesi Çocuk Oyun ve Gençlik Yayınları uzmanlığına, ardından aynı kurumun Çoğaltma-Yayın-Arşiv Müdürlüğü uzmanlığına getirildi. Bu görevleri esnasında programlar hazırladı ve spikerliklerini yaptı. 1 Haziran 1982’de Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumundan kendi isteğiyle ayrılmasından iki yıl sonra sözleşmeli öğretim görevlisi olarak Selçuk Üniversitesine tayin edildi ve burada Eğitim Fakültesine bağlı Müzik Eğitimi Bölümünü kurdu. 1989’da görevini Kültür Bakanlığına naklettikten sonra hastalığı sebebiyle böbrek nakli için Amerika Birleşik Devletleri’ne gönderildi. 1991’de yurda döndü. Hastalığı zamanla ilerledi ve 28 Haziran 2000 tarihinde vefat etti. 

Besteciliği

Besteciliğe kendi ifadesiyle 14 yaşında başladı. İlk bestesi Ferahnâk Saz Semâîsi’dir. Bunu güftesi Fuzûliye ait olan Devr-i Hindi usulündeki şevkefza makamındaki şarkı takip etti (O Şafak Vaktinin Cihangiri, Belgesel Film). Ayrıca yaşadığı dönem itibarıyla büyük şairlerin eserlerini de besteledi. Mevlevî ayinlerinde tercih ettiği güftelerin her birini nazmını Türkçeye çevirdi ve bu çevirileri eserlerin orijinal notalarında gösterdi. Birçok formda ve makamda besteler üretti. “Gülbûse” , “Şed-di Sabâ” ve “Zâvil Aşîrân” isimlerinde üç yeni makam terkibi yaptı. 

Ayrıca bu çalışmaya konu olan dört Mevlevî ayinini besteledi. Üstelik dört Mevlevî ayinden bir tanesi kendi terkip ettiği makam olan “Zâvil Aşîrân” makamındadır. İstiklal marşını yeniden besteledi. Çocuklar için İngilizce olarak kutlanan “Happy Birthday” isimli doğum günü şarkısı yerine “Doğum günün kutlu olsun her günün böyle olsun” isimli buselik makamındaki şarkıyı besteledi. “Sanat müziğiyle halk müziği diye bir ayrım yoktur. Sanat müziğinde halk mı yoktur, yoksa halk müziğinde sanat mı yoktur.” diyen Tanrıkorur, Türk müziğini bir bütün olarak gördü ve dolayısıyla bu görüşü de bestelerine yansıttı.  

Klasik formda eserler bestelemesinin yanında fantezi formunda da eserler üretti. Kürdilihicazkâr fantezi formunda “Günaydınım, nar çiçeğim sevdiğim”i besteledi. İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Latince ve biraz Arapça biliyordu. Gerek musiki gerekse kültürel ve toplumsal konular üzerine gazete ve dergilerde Türkçe ve yabancı dillerde 100’ün üzerinde makale yazdı. İlmî toplantılarda pek çok tebliğ sundu, 

Ankara Radyosu ve televizyonunda hazırladığı programların metinlerini kendisi kaleme aldı. Makaleleri 1957-1995 yılları arasında Konya’da Çağrı, Ankara’da Töre ve Millî Kültür dergileriyle Son Baskı, Müzik-İş ve Kös gazetelerinde; İstanbul’da Otağ, Yelken, Mûsikî Mecmuası, Kubbealtı Akademi Mecmuası, Sanat Olayı, Tarih ve Toplum, Mızrap, Dergâh ve Aksiyon dergileriyle Son Baskı, Son Havadis, Dünya ve Tercüman gazetelerinde; Fas’ta al-Moudjahid adlı gazetede (1968), Paris’te Etudes traditionnelles (1983), Amerika Birleşik Devletleri’nde Maryland Üniversitesi yayın organı Turkish Music Quarterly, İtalya’da Strumentie Musica (1992) adlı dergilerde neşredildi. 

Ayrıca Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi ve Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi’nin müellif kadrosunda yer aldı. IRCICA tarafından yayımlanan Osmanlı Devleti ve Medeniyeti Tarihi-II adlı eserde “Osmanlı Musikisi”, Yeni Türkiye Yayınları tarafından yayımlanan Osmanlı adlı seride (c. X) “Osmanlı Musikisinde Mevlevî Âyîni Besteciliği” adlı makaleleri yayımlandı. Diğer bazı makalelerinin yanı sıra neşredilen eserleri şunlardır: 

Ortaokullar İçin Müzik 1-2-3 (Ankara 1989); Müzik Kimliğimiz Üzerine Düşünceler (İstanbul 1998); Biraz da Müzik (İstanbul 2001); Sâz ü Söz Arasında Cinuçen Tanrıkorur’un Hatıraları (İstanbul 2003); Türk Müzik Kimliği (İstanbul 2004); Osmanlı Dönemi Türk Musikisi (İstanbul 2005); Türk Musikisi El Kitabı, Mektupları, Mülakatları, Besteleri (beş cilt hâlinde tasarlandı), Ud Metodu adlı eserleri baskıya hazır durumdadır.

Bestelediği eserlerin sayısı 500 civarındadır. Bunların içinde kendi terkibi olan “Şedd-i Sabâ”, “Zâvil Aşîrân” ve “Gülbûse” makamlarındaki klasik fasıllar; çalışmaya konu olan “Bayatî-Araban”, “Evcârâ”, “Zâvil Aşîrân” ve “Nişâburek” makamlarında Mevlevî ayinleri; makamlı “Kâr-ı Nev’eda”, Yahya Kemal’in “Süleymaniye’de Bayram Sabahı, “Itrî”, “Mehlika Sultan”, “Sonbahar” ve Nihal Atsız’ın "Geri Gelen Mektup" gibi uzun şiirlerden yeni formlarda eserler; “Günaydınım”, “Turnalar”, “Kiralık Konak Film Müziği” ve “Tarla Dönüşü / Köyde Sabah” gibi tanınan eserleri; na’t, durak, şuğul ve ilahiler, klasik ve yeni formlarda saz müziği eserleri ile yurt içinde ve yurt dışında ödüllendirilen besteleri de vardır.