Altan Erkekli

Altan Erkekli

18 Kasım 1955 tarihinde, İstanbul’da doğdu. Tam adı Reşit Altan Erkekli’dir.

Kadıköy Maarif Kolejini bitirdi. Ankara Üniversitesi DTCF Tiyatro Bölümünden mezun oldu. DTCF Tiyatro Bölümü Oyunculuk Ana Sanat Dalı’nda ders verdi. Eğitimi sırasında, fakülte öğrencileri tarafından hazırlanan “Kopernikli Yüzbaşı” oyununda, başrol oyuncusunun gösterime gelememesi sebebiyle başrolde sahneye çıktı. Oyunun galasının ardından yanına yaklaşan Rutkay Aziz’in, “AST gemisine hoş geldin.” sözleriyle profesyonel oyunculuğa başladı.

1985 ila 1989 yılları arasında Devlet Tiyatroları’nın Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Bölümünde yer aldı. Ardından Beşiktaş Kültür Merkezi’ne geçti. Sinemaya 1982 yapımı “Dolap Beygiri” filmiyle başladı.

“Kara Şimşek” (televizyon dizisi, 1982), “A Takımı” (televizyon dizisi, 1983), “Susam Sokağı” (televizyon dizisi, 1989), “Kung Fu Panda” (2008) ve “Buz Devri 3: Dinozorların Şafağı” (2009) başta olmak üzere birçok dizi ve film seslendirdi.

1982 ve 1996 yıllarında Sanat Kurumu En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü; 1996-1997 sezonunda oynadığı “İnadına Yaşamak” oyunuyla Altan Erbulak Ödülü’nü ve Tiyatro Eleştirmenleri Birliği Ödülü’nü; 2002’de Kadıköy Maarif Koleji ve Anadolu Lisesi Mezunlar Derneği’nin verdiği Kristal Martı Ödülü’nü aldı.

2007 yılından beri Başkent İletişim Bilimleri Akademisi’nde diksiyon, spikerlik, sunuculuk, seslendirme ve oyunculuk eğitimi vermektedir.

2009 Yerel Seçimlerinde, CHP’den Beşiktaş Belediyesi meclisi üyeliğine seçildi. 

80’e yakın filmde rol aldı. Bazıları şunlardır:

Bir Demet Tiyatro (televizyon dizisi, 1995)

Kurtuluş (televizyon dizisi, 1996)

Vizontele (2000)

Bir İstanbul Masalı (televizyon dizisi, 2003)

Anlat İstanbul (2004)

Eve Dönüş (2006)

Sınav (2006)

Adanalı (televizyon dizisi, 2009-2010)

Gölgesizler (2008)

Yalan Dünya (televizyon dizisi, 2011-2014)

Müslüm (2018)

Hababam Sınıfı Yeniden (2019)

Çiçero (2019)

 

Altan Erkekli: “Rahmetli Gürdal (Tosun) daha ölmemişti. ‘Otogargara’ ile Ankara’ya turneye geldiler. Ben de ‘İnadına Yaşamak’ isimli tek kişilik bir oyun oynuyordum. BKM ekibi olarak oyunu izlediler. Oyunumuz biraz çakışıyordu. Yılmaz (Erdoğan) ‘Ağabey sen geleceksen oyunu biraz geç başlatırım.’ dedi. Hakikaten geç başlattı. 2,5 yıl sonra Yılmaz (Erdoğan) telefon açtı. Ben de İstanbul’a gelmekten ürküyordum. Zaten oyunum vardı, Rutkay Aziz yönetiyordu oyunu. ‘Biz seni ezmezsek Rutkay ağabeyden izin alsak…’ dedi. Sonra Rutkay ağabey izin verdi, senaryoyu okudum beğendim. Rutkay ağabey de ‘Okyanuslarda yüzmen gerekiyor.’ diyerek izin verdi. Filmi çekip tekrar dönecektim Ankara’ya. Filmin bitmesine iki gün kala Gürdal rahmetli oldu. Ölüm haberini ben aldım, herkes uyuyordu. Cenazeye geldik, çekimlere ara verdik. Yılmaz, akşamında ‘Ağabey sevdiğimizi kaybettik, gel ne olur beraber olalım. Biz seni sevdik.’ dedi. Rutkay ağabey de izin verdi, doğduğum yere geldim.”