Abdullâtif El-Bağdâdî

Abdullâtif El-Bağdâdî

Tam adı Muvaffakuddin Ebu Muhammed Abdüllatîf b. Yusuf b. Muhammed b. Ali b.ebîSa‘d’dır. Ebû Muhammed el-Bağdadî eş-Şafîî en-Nahvî el-Luğavî et-Tabîb olarak da bilinmektedir. Kısa boylu ve zayıf bir bünyeye sahip olmasından dolayı “ibn Nokta” ve “Keçecizâde” anlamına gelen “ibnü’l-Lebbâd” olarak da anılmıştır. Aslen Musulludur ve kültürlü bir aileye mensuptur. Bağdat’ta 557/1162 senesinde doğdu, 629/1231 senesinde yine Bağdat’ta, hac vazifesini yerine getirmek üzere çıktığı yolculukta vefat etti.

Bağdâdî, küçük yaşlardan itibaren babasının yönlendirmesiyle ilme meyletti, Kur’an-ı Kerim’i ezberledikten sonra İslami ve akli ilimlerde muhtelif okumalarda bulundu. Tıp alanı başta olmak üzere Orta Çağ’ın en büyük filozof ve bilim insanları arasında anılan Abdüllatîf el-Bağdâdî, 69 yıllık hayatı boyunca ilim öğrenmek amacıyla sıklıkla seyahatler yapan, ömrünü ilme ve bilime adamış bir müelliftir. Felsefe, matematik, mantık, tarih, ilâhiyat, dilbilim ve daha birçok başlıkta telif ettiği sayısız kitaplarıyla tanındı. Otobiyografisini yazmış olduğundan ders aldığı âlimlerden okumuş olduğu kitaplara, seyahat ettiği şehirlerden ilim öğrendiği merkezlere kadar hakkında bilgi sahibi olduğumuz nadir müellif ve âlimlerden biridir.

Bağdâdî, Bağdat’ta iken Mağrib’ten Bağdat’a gelen İbn-i Nailî isminde bir âlimden akli ve felsefi ilimleri öğrendikten sonra İbn-i Sînâ, Behmenyar ve Gazzâlî’nin eserlerine yöneldi. Daha sonra Bağdat’tan ayrılıp 585/1189 yılında Musul’a oradan da Suriye ve Mısır’a ilmî yolculuklara çıktı. Musul’da dönemin ünlü bilgini Kemaleddin b. Yunus’la tanışmış ve ilminden istifade etti. Burada bulunduğu süre zarfında İbn-i Muhacîr Medresesi’nde ve Darü’l-Hadis’te dersler vermeye başladı, Şihabüddin es-Sühreverdî el-Maktul’un (ö. 587/1191) eserlerini inceledi. Eserlerini okuduktan sonra İşraki filozofu Sühreverdî’yi ağır ve sert bir dille tenkit etti. Bağdadî, 586/1190’da Şam’a giderek Taceddin el-Kindî el-Bağdadî ile münazaralarda bulundu. 587/1191’de yolculuğuna önce Kudüs daha sonra Mısır ile devam etti, Kudüs’ten Akka önlerinde bulunan Selahaddin Eyyûbî’yi ziyaret etmek istedi fakat yoğun işleri olmasından ötürü onunla görüşme imkânı bulamadı. İmâdüddin Kadîel-Fâzıl’ın bir mektubu üzerine Kahire’ye gitti, burada bulunduğu sırada İmâdüddin Kadî el-Fâzıl ve Ebû’l Kasım eş-Şariî, Yasin es-Simyaî ve meşhur Yahudi bilgini İbn-i Meymun gibi dönemin önde gelen bilginlerini tanıma fırsatı buldu. Ebû’l Kasım eş-Şariî’den felsefe dersleri aldı. Bağdadî, 588/1192’de Mısır’da hüküm süren Eyyubîler’in teveccühünü kazandı ve Selahaddin Eyyubî ile tanışma şerefine nail oldu. Eyyubî ve oğulları tarafından Bağdâdî’ye maaş bağlandı ve Şam’da Emevîye Camisi’nde müderrislik yapmak için görevlendirildi. Bağdadî, 597/1200 yıllarında Mısır’da bulunduğu sırada zuhur eden kıtlığı, sosyal ve ekonomik krizi, maddi ve manevi çöküşü el-İfâdeve’l-İ‘tibâr adlı eserinde büyük bir incelik ve ustalıkla işledi. 602/1206’da Kudüs’te Mescid-i Aksâ’da, 603/1207’de ise Şam’ın Âzîziye Medresesi’nde müderrislik yaptı. Bu medresede verdiği dersler daha çok tıp ile ilgili olup bu alandaki eserlerinin de çoğunu yine burada kaleme aldı. Bağdâdî, daha sonra 616/1220 yılında Şam’dan ayrılarak seyahatlerini XIII. yüzyıl İslam dünyasının en önemli merkezleri olan Bağdat, Musul, Halep, Şam, Kudüs, Kahire ve Anadolu’da; Erzincan, Erzurum ve Malatya gibi bölgelere gerçekleştirdi.

Kaynaklarda, Bağdâdî’nin geniş bir külliyatı olduğu bilgisi yer almaktadır. Tıp, felsefe ve mantık başta olmak üzere 160’tan fazla eseri söz konusudur. Bu eserlerden elli üçü tıp ve farmakoloji; dördü zooloji; dördü botanik; yirmisi mantık; on sekizi felsefe; on üçü nahiv; sekizi hadis; ikisi tefsir; ikisi fıkıh; ikisi kelam; onu metodoloji ve tarih; dördü ise ahlak ve siyaset konularında kaleme alındı. Diğerleri ise edebiyat, tenkit, matematik ve yapmış olduğu seyahatlerinden hatıralar gibi çeşitli alanlardadır. Ancak bu eserlerin tamamı günümüze kadar ulaşmış veya keşfedilmiş değildir. Günümüze kadar ulaşmış eserleri birkaç eserden ibarettir. Bu eserlerden en bilineni el-İfâdeve’l-İ’tibârfi’l-Umûri’l-Müş’âhedetive’l-Havâdisi’l-MuâyenetibiArdiMısır’dır. Bu eseri Mısır’da bulunduğu sırada kaleme almıştır. Hacim olarak küçük ancak muhteva bakımından zengin bir eserdir. Dönemin Mısır’ındaki coğrafi, sosyal ve iktisadi durum hakkında önemli bilgiler muhteva etmektedir. Bu eser, Almanca, Latince ve Fransızcaya tercüme edilmiştir. Bir diğer eseri Risâle fi'l-Marâzi’l-Müsemmâ Diyabitis, şeker hastalığı üzerine yazılmıştır. Diyabet Risalesi adıyla neşredildi. Bu eserin yazması Bursa İnebey El Yazmaları Kütüphanesi, Hüseyin Çelebi, 823 numaradaki Bağdâdî mecmuasında mevcuttur. Makâlefi’l-Mesâili’t-Tabîiyye adlı eserinin yazma nüshası Makaletânfi’l-Havâs ile birlikte Escorial’da bulunmaktadır. Makaletânfi'l-Havâs adlı eser ise müellifin, beş duyuyu tıp açısından inceleyen iki makalesidir. Risâle fi'l-Marâzi’l-Müsemmâ Diyabitis adlı risalesiyle birlikte Said Abduh tarafından Kuveyt’te, 1972 yılında neşredilmiştir. Muhtasar fîmâba‘de’t-tabîa adlı eserinin iki yazma nüshası vardır. İlki Teymûr Kütüphanesi Hikmet bölümünde 117 numarada kayıtlı nüshadır. Bu nüsha 16-178 sayfaları arasını kapsamaktadır. Bu yazmanın büyük bölümü MinKitâbi Fî mâba‘de’t-tabîa li-Abdi’l-latîf Yûsuf el-Bağdâdî adıyla A. Bedevî tarafından el-Eflâtûniyye el-Muhdeseinde’l-Arab adlı eserin içinde neşredilmiştir. Diğer nüsha ise, İstanbul’da bulunmaktadır. Müellifin günümüze ulaşan bir diğer eseri Risaletün fî Mücadeleti’l-Hakîmeyn el-Kimyâî ve’n-Nazarî’dir. Kimyacı ve Teorik felsefeci iki hâkimin tartışmasını içeren bu eser de Bursa İnebey Yazma Eser Kütüphanesi Hüseyin Çelebi, 823 numarada bulunan Bağdâdî mecmuasında bulunmaktadır. Aynı kütüphane ve koleksiyonda kayıtlı başka bir eser de Kitâbü’n-Nasihateyn’dir. Tıp ve felsefe konusunda iki nasihatini içermektedir. el-Kitâbu’l-Celî fi’l-Hisâbi’l-Hindî ise Matematik tarihi açısından önemli bir eserdir. Eser, Afyon Gedik Ahmet Paşa Kütüphanesi, numara 17211’de kayıtlıdır.

Müellifin yukarıda yer alan bazı eserleri dışında başka eserlerinin de mevcut olduğu bilinmekle birlikte günümüzde henüz bulunamamış ve üzerine bir çalışma hazırlanamamıştır.

 

Kaynak

Hakan Can, Abdullatif el-Bağdâdî’nin el-İfâdeve’l-İ’tibâr Adlı Eserinin İçerik Analizi, Dicle Üniversitesi, İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, 2018.

Murat Öztürk, Abdullatif el-Bağdâdî’nin Kitab el-İfâdeve’l-İ’tibâr İsimli Eserinde Gemiler, Nil Nehri ve Nilometre Hakkında Verdiği Bilgilere Dair, USAD, Bahar, 2020.

Enes Taş, Abdullatif el-Bağdâdî’nin Kitabü’n-Nasihateyn Adlı Eseri: Tahkikli Neşir ve Muhteva Analizi, Uludağ Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, 2011.

Enes Taş, XIII. Yüzyılda Yaşamış Gelenekçi Bir Düşünür: Abdullatif el-Bağdâdî, Hayatı ve Eserleri, AKİD, 2018.